TURHAKDER de TURÇEP’e bileşen olarak katıldı

Turgutlu’da kurularak bir süredir faaliyet sürdüren Turgutlu Hayvan Hakları Derneği  (TURHAKDER) de bileşen olarak TURÇEP’e katıldı

Turgutlu Çaldağı’nda faaliyete sokulmak istenen madencilik işletmesine karşı Turgutlu halkının yıllardır verdiği yaşam mücadelesini 2 Haziran’da maden için yapılacak keşif günü dolayısıyla gündem konusu haline gelirken, ilçedeki sivil toplum örgütlerindeki hareketlilik de göze çarpıyor. Bu anlamdaki gelişmelerden biri de bir süredir ilçede Turgutlu Hayvan Hakları Derneği olarak faaliyetini sürdüren TURHAKDER’in de bileşen olarak TURÇEP’e katılması oldu.

Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP)’in dün akşam (29 Mayıs Cuma) yapılan Yürütme Kurulu toplantısını ziyaret eden TURHAKDER Başkanı Seyhan Sallıtepe ile yönetici Güneş Erhoş, dernek olarak TURÇEP’in bileşenlerinden biri olarak halkının var almak istediklerini bildirdiler. TURÇEP’in yürütme kurulu toplantısına baştan sona katılan Seyhan Sallıtepe ve Güneş Erhoş, ayrıca 2 Haziran keşif günü dolayısıyla köy çalışmalarını yürütmek üzere oluşturulan kadın komisyonunda da görev alacak. TURÇEP yöneticilerine dernek çalışmaları ve amaçları hakkında bilgi de veren dernek yöneticileri Sallıtepe ve Erhoş, toplantı sonrası ise TURÇEP yürütme kurulu mensupları ile bir hatıra fotoğrafı çektiren TURÇEP’in çalışmalarına aktif olarak katılacaklarını açıkladılar.

Biz de TURÇEP’in bileşenlerinden biri olarak yer alacağız

TURHAKDER Başkanı Seyhan Sallıtepe yaptığı açıklamasında şunları söyledi: “Turgutlu halkının yıllardır topyekün vermekte olduğu vahşi madenciliğe karşı yaşam mücadelesi içinde bizler de yer alacağımızdan dolayı büyük mutluluk içindeyiz. TURÇEP’e bileşeni olarak katılma kararımıza neden olan, Çaldağı’ndaki maden işletmesinin bu topraklardaki yaşamı ne kadar ciddi şekilde tehdit ettiğini ve yürütülen mücadelenin anlamı ve önemini fark etmemiz oldu. Bu bir yaşam mücadelesi ve doğadaki ekolojik yaşama sahip çıkmayı da amaçlıyor. TURÇEP yetkilileri ile yaptığımız görüşmede, doğadaki en kutsal değerin yaşam hakkı olduğunu, “çevre”nin tüm canlıların bir arada ortak yaşam sürdürdükleri ekolojik yaşamı temsil ettiğini görüştük. Tüm canlar doğanın bir parçası. Dolayısıyla yaşamı savunan böyle bir mücadele içinde bizler de TURÇEP’in bileşenlerinden biri olarak yer alacağız.”